Dün oğlumun (arabamın) 3. yaşgünüydü. Bu yaşgününün bir önemi daha var, aldığım 3 senelik kredinin de bitmesi, oğlumun üzerindeki banka rehinin kalkması anlamına geliyordu. Bi nevi oğlumun velayetini alıyordum ben dün...
Önce 516 YTL tutarındaki son taksidimi ödedim. "Tüketici kredisi borcunuz kalmamıştır" yazılı ekranın görüntüsünü wallpaper yapıp yapmakta kararsız kaldım. Sevgilime bu ekranı gönderdim. Şirkettekilere pasta aldım kutlamak için. (pastadan yemedim, akşam diyetisyen randevum vardı, toplam 11 kilo oldu)
Pastayı onlar yedikten ben baktıktan sonra diyetisyene gittim. Gaziosmanpaşaya. Arabayı sevgilim kullandı, sonra inince anahtarı bana verdi. "Kilitledin mi" dedi? "Ay ben unutuyorum hep kitlemeyi" dedim. "O da e alayım ben laptopu o zaman, güven olmaz sana" dedi. Güldük.
5 dakika sırayı bekledik, 5 dakika benim tartılmam sürdü. Hadi bi 2 dakika da sevinç nidalarım sürmüş olsun (4 günde 0,5 kilo)
Arabaya indik, sevgilimin yüzü değişti. "Şebnem" dedi, o dakika anladım. Eğildim baktım... Evet yine arabamın camı kırılmış. Yine biri 10 dakika içinde, gündüz vakti, Nenehatun caddesi üzerinde arabamın arka camını kırıp, laptopu alıp kaçmayı becerebilmiş.
Geçen sene bakanlıklarda gündüz vakti aynı şey olduğunda arabamın 2. yaşgünü sayılırdı. 28 Nisandı. (Bkz:
http://sebnem.blogspot.com/2006/04/krlm-cam.html )
Bu sefer polis, tutanak, giden laptop vs... Keyif kaçtı... Polisler ayrı bir yazının konusu olsun.
Bu arada geçen çarşamba sevgilinin ameliyatı, cuma günü benim acile düşecek kadar şiddetli ağrılarla mücadele etmem, pazartesi araba olayı.
a. Kurşun döktür.
b. Dikkatli ol.
c. Kasko ve sigortayı asla ihmal etme.
d. hiçbiri
e. hepsi.