<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Salı, Ağustos 31, 2010

yeni ev, yeni hayat

Taşındık. Büyük bir mutlulukla uyanıyorum her sabah...

Yalan!

Sadece işe gelmeyeceğim sabahlar....

Pazartesi, Ağustos 16, 2010

Araba satış hikayesi

Bir süredir benim oğlan satışta. En son geçen cuma günü saat 13'e doğru bir alıcı geldi. Hem de ustasıyla. Arabaya baktılar ettiler, ama kullanmadılar bile. Dedi ki bizim alıcı, "tamamdır, anlaşalım fiyatta, bugün alayım ben bunu."

Anlaştık fiyatta ama kolay mı bakalım o kadar çabuk almak.

Bi kere arabanın üzerinde rehin var. Borcu biteli 3 sene oluyor ama ben kaldırmamıştım ki rehini... Alıcı istiyor ki hemen üzerime alayım, tatile gidecem yola çıkayım. E benim de toplantım var aksi gibi. Neyse o toplantıya başka biri gitti, ben izin aldım. Öğleden sonramı boşalttım.

Nasıl kalkar rehin işi. Önce bankaya oradan notere. Bir ihtimal emniyete gidip rehin kaldırmak gerekmez, noter kaldırırken satışı da yaparız diye düştük alıcı ile yola.

Banka yakın, hemen burda. Öğle tatilinin bitmesini bekledim önce. Bitince anlattım derdimi. Hay hay dediler. 3 sene önce bi dolu bi dolu faiz almaları yetmezmiş gibi bir de yazıyı bana vermek icin 105 TL istediler. Tabi bu işlem sürdü bir yarım saat. Saat oldu 2.

Koşarak notere. Her noter olmaz, bankanın anlaşmalı olduğu olacak. Kızılay'a gittik buradan. Amanın noter bomboş, bir Allahın kulu yok. İşler rast mı gidecek ne? hemen yaptık işlemi. Zaten işlemde bir şey yok, bir iki imza, mühür bir de vezne. Gitti yine bir 70 lira.

Noter pahalı bir yerdir di mi, devlet de yetki vermiş sonuçta. Noter bankadan az para aldı, hayret ettim. Noter ucuz değil ama, banka pahalı.

Oradan emniyete. Sıra numarası aldık, biraz bekledik. Sonra evrağı verdik. Satış mı yapacaksınız dediler. "Heeee" dedik. İşleminiz tamam dediler. Saat 15.00

Önce alıcı ile bankaya uğradık, parasını çekti, bana verdi. Beraber notere gittik. Diğer noter gibiyse 3,5'ta tüm işler biter ne güzel. Bu arada alıcı yola çıkacak ya, kasko vs araştırıyor. Biz Serkan'la parayı bankaya nasıl yatıracağımızı konuşuyoruz, kaskoyu iptal ediyoruz vs vs...

Noter kalabalık ama 20 kişi var önümüzde. 1 saat 15 dakika falan sıra bekledik. Sıra biza geldi nihayet, bir 5 dakika sonra benim oğlan başka ellerde...

Yaaa sen öyle san. TC kimlik no, Mernis zart zurt hikaye. Soyadı değişikliği nedeniyle noter satışa izin vermedi! E ne yapacaz, tescilden düzelttiriverin, telle bile olur dedi. Sorduk soruşturduk, olmuyormuş. Yetmedi yeniden emniyete gittik. Son kalan memura ağladım, ama cık illa ruhsat değişecekmiş.

Saat 5'de kös kös çıktık emniyetten. Alıcı tatile gitti, ben de o arada bu işleri halledeceğim.

Sabah gittim emniyete. Sıra numarası aldım, daha 72 kişi var. Biraz bekledim, sonra sormak aklıma geldi. Meğer bir form varmış onu dolduracakmışız. Matbu formu almak için sıraya girdim. Formu aldım. Dediler ki elle doldurulmaz, bilgisayardan doldurmaya para vermek icin başka bir sıraya girdim. Paramı ödedim, başka bir sıra numarası daha aldım.Doldurma sırası bana gelince evrağımı verdim. Doldurdular.

Diğer tarafta sıramın gelmesine 10 kişi kalmıştı. bekledim, verdim evrakları. Yarın öğleden sonra başka bankodan alın dediler. (hepsi 1,5 saat sürdü)

Umarım yarın bitecek bu süreç. Ruhsatı aldıktan 1 saat sonra da o ruhsat iptal edilecek!

PS 1: uzunca bir aradan sonra yeniden yazabilirim. Çok iş var çok. Hem evde, hem işte.
PS 2: Evi aldık, ufak tadilatları var. Onlar yapılıyor. Doğalgaz, su ve elektrik abonesi ancak bugün olabildik. Su 600 lira civarında tuttu. Ama kredi kartına 4 taksit yapıyorlarmış! Çok garip geldi bana. Doğalgaz de 3 taksitliymiş, ama o faturaya yansıyormuş.

Pazar, Ağustos 01, 2010

hastalık ve futbol

Hastayım 2 gündür. Şu anda Ankara tam 41 derece! Dün de öyleydi. Ve ben bu sıcakta dün yorgana sarılarak uyudum. Bir ara ölçtüm ateşimi 38,5'tu. Hala dışardan soğuk... Yine de insanın ateşi alıştığının üzerine çıkınca üşüyormuş.

Balkondayım şimdi. Biraz bilgisayarda işim var, dışarda çocuklar futbol oynuyorlar. Bundan 20 sene önce biz de oynardık. terminoloji pek değişmemiş. Hala aldım verdim ile oyuncu seçiliyor takıma. Biri kaleci-oyuncu oluyor. Kaleden kaleye gol var mı diye tartışıyorlar. durup durup "el" diye bağırıyorlar. Kaçta biter'in pazarlığı yapılıyor. Birinin annesi çağırınca oyun duruyor, diğerleri söyleniyor. Çağırılan çocuk mahçup...

Gol atan çocuk bağırıyor şimdi sanki bir maç spikeriymiş gibi... "arda, arda, arda.... Yine çalımladı erhanı, çok güzel bir şut ve top ağlarda..." bir iki terbiyesiz çocuk var. genelde küfür ediyorlar. Anneler kızıyor. demin gol atılınca biri yine boru gibi girdi dedi. Kenardaki annelerden biri "boraaaa" dedi tehditkar bi ton ile. "ne var ya, boru gibi dedim, bişi mi dedim alla allaaa" diye söylendi.

Koca bir pazar günü evde geçti... Yarın iş var. çocuklara tatil. yarın yine aynı şekilde futbol oynayacaklar....


eXTReMe Tracker