Okçuluk federasyonu için Antalya'ya geldim nihayet. Kafa olarak dinlenecek, fiziksel olarak da yorulacağım. Ama en güzeli eğleneceğim. (Ankara'da geride bıraktıklarım izin verirse)
Odamdan yazıyorum bunları, aşağıdaki resmi çektiğim balkondan...
Bu aralar hayat bana en büyük mutlulukları yaşattığı sırada darbe vurmaya, ya da en sıkıntılı anımda güzel bir sürpriz yapmaya bayılıyor. Mutlu muyum, mutsuz muyum ben de bilmiyorum. O kadar mutluyum ki, ölsem de olur artık dediğim andan 1 dakika sonra kalbime bir acı giriyor. Yarın çözülecek inşallah herşey. Endişe, gerginlik, bitecek sonunda rahatlığı vs. karman çorman bir ruh hali ile bekliyorum yarını. Hayatımdaki önemli bir sorun öyle ya da böyle bitiyor yarın. Ya beni öldürerek, ya kendi ölerek.
Hayatımdaki karmaşıklık yüzünden yazamıyorum istediğim gibi bir süredir. Ne mutluluğumu ne mutsuzluğumu anlatıyorum artık burdan.
Benim için dua eder misiniz, beni öldürmeden çözülsün şu sorun....