<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Çarşamba, Nisan 29, 2009

İletişimsizlik

Bugün yaptığım bir konuşma:

- Gece'cim, şu işle ilgili bişey yapabildin mi?
- Yaptım, dün mail attım.
- Haaa ben okumamışım o maili, sen bir daha atar mısın?
- Atarım tabi, yalnız orda 2 tane hata var, şu ve şu. Onları not aldım, siz de bir gözden geçirin, başka hata bulursanız hepsini bir düzelteyim.
- Aaa hata mı var, o zaman sen onları düzelt de ben o zaman bakayım.
- Ama şimdi bana iki iş olacak, isterseniz siz bakın ben hepsini birden düzelteyim.
- Aaa tamam, öyle yapalım tabi...

Tüm ülke dinleniyor, bir ben dinlenmiyorum!

Salı, Nisan 28, 2009

beni bu havalar mahvetti

"Tamam biz bu sefer size ankastre montajını bilen bir servis yolluyoruz" dediler, Pazartesi 19-21 arası gelecekler diye sözleştik. Biz üç saf evde bekledik bekledik bekledik...

Beko yine gelmedi....

Beko'yu beklerken perdecimi arayıp birşey sordum, "ben bir 5 dakika sonra size dönüyorum öğrenip" dedi, üzerinden an itibari ile 14 saat geçti...

Davetiye beğendik gibi, aslında mevcut seçenekler içinde en sadesini bulduk, nedense en sadesi en ucuzu değil... Gidip sipariş vermek lazım, oturma odasını perdesi halısı da yok daha... Haaa en önemlisi henüz bir yatağım yok, yatak odasının bazasının üzerinde yatacağız... Düğüne 1 ay kaldı yaklaşık...

Sanırım usta beklemek miskinleştiriyor beni... Ya da beni bu havalar mahvetti...

Keyifizim bugün... Hiçbirşey yapasım yok...

Pazartesi, Nisan 20, 2009

Kalanlar...

Mutfakçıyı boğmama ramak kaldı...
İdeal kiloma ulaşmama bir ton kaldı...
Halıcı terminolojisini sökmeme az kaldı...
Banka hesabımda üç kuruş para kaldı...
Sevgilimle bir aile olmamıza 1,5 ay kaldı...

Perşembe, Nisan 16, 2009

Bekleyiş...

Evlenecek birileri var mı okuyanlar arasında?
Ben de garip bir ruh hali var... Bir yandan sabırsızlanırken dişimizle tırnağımızla yuva yaptığımız yere taşınmak, her gece sevgilinin yanında uyumak için, bir yandan hiç bitmesin istiyorum bu günler... Bu heves, bu bekleyiş, bu heyecan...

Geçen sene bu zamanlar, sevgilim askerdeyken onun yanına gidecektim... Bir arkadaşım "Heyoooo 4 gün kalmış gitmene" dedi. "Evet, ama dönmeme 7 gün var" dedim. Karamsarlık mı bu, bilmiyorum ama şu andaki hissiyatım da aynen öyle. O kadar keyifle, heyecanla, hevesle bekliyoruz ki düğünü, balayını, evimize yerleşmeyi... 50 gün sonra tüm bunlar bitecek ve ben bu heves ve heyecandan mahrum kalacağım gibi hissediyorum. Evet, evet biliyorum o zaman da yemek yetişecek mi, ütüler ortadan kalkacak mı gibi heyecanlar olacak hayatımda :)

Üstelik, hayatımın geri kalanında hep evli olacağım, ama bir daha hiç nişanlı olmayacağım, oysa ki nişanlılık çok keyifli birşey diye de düşünüyorum...

Her sabah bunları düşünüyorum, sonra her akşam onun yanından kalkıp evime dönerken azıcık kaldığına şükrediyorum...

Çarşamba, Nisan 15, 2009

Masal...

Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde bir grup insan Beko'da çalışıyormuş. Amma velakin bu insanlar yeminliymişler birbirleri ile konuşmamaya... Herbiri tek tek "ben bildiğimi okurum, müşteriyle ben tek başıma konuşurum" dermiş. Bu kişilerin en sevdiği laf "siz olmasanız da komşuya kapıcıya bırakırız"mış. Bunlar ne birbirlerinin mesai saatlerini bilirlermiş ne de önceden verilen sözleri hatırlarlarmış... Derken efendim bu insanların üzerine artık bu konudan çok bunalmış Şebnem düşmüş... Şebnem düğün dernek dinlemeden tam gaz yemek yemeye devam ettiğinden, hepsi un ufak olmuş. Tüm Beko alanlar hayatlarının geri kalanında mutlu mesut yaşamışlar... Gökten 3 elma düşmüş, üçünü de Şebnem
yemiş...


Ve bugün, çarşamba 13.30... Dirilidirilidirilir

- Alooo?
- Şebnem hanım, ben Bekodan arıyorum. Biz eve geldik de yoksunuz?
- Evet işteyim çünkü, 7'den sonra teslim edeceksiniz.
- Ya evet benim teslimat formunda da öyle yazıyor ama biz 6'a kadar çalışıyoruz.
- Bunu sizin bayiniz ve servis merkeziniz bilmiyor mu?
- Ya onu bilmiyorum da komşunuza bıraksak.
- Bu konuyu dün de anlattım, garanti ve montaj gibi nedenlerle ben kendim teslim almak istiyorum. Bana mesainizin gece 10'a kadar olduğu söylendi.
- Bazen nöbet tutuyoruz da bu hafta hiç nöbet yok, en geç 17.30da teslim edebiliyorum.
- Üzgünüm gelemem, merkezinizle konuşun ve 7'de neden söz verdiklerini onlara sorun.
- Tamam ben size dönecem...

Salı, Nisan 14, 2009

52 gün...

Evimiz bitti gibi... Yoruldum ama... Az önce Beko'ya patladım bu yüzden. Telefonu kapatıp, küfür ettiğine eminim. Teslim edecekleri bir mikrodalga... Dün akşam 7'de konuşmuşuz, çarşamba 7'den sonra teslim edilecek diye. Bu sabah 10.00'da telefon ediyorlar, "biz sizin kapıdayız evde yoksunuz, komşunuza bırakalım mı?"

Tamam bu çok sık olan bişey belki? Peki siz bir mutfakçının tezgahı hem ocak hem buzdolabı giremeyecek şekilde kesebildiğine şahit oldunuz mu? Ankstre ocağın gireceği yerin eni ile boyunu karıştırıp kesti adam!!! Ocağı yan koyunca cok güzel oturuyor ama hakkını yememek lazım!!!

Neyse ki en büyük dertlerimiz bunlar.

Ev-mobilya-gelinlik-beyaz eşya leveli tamamlandı, bir sonraki level'a davetiye-şeker aşamasına geldik nihayet. Son 52 gün...

Ama artık düğünü değil, balayını sayıyorum ben :)


eXTReMe Tracker