<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Pazar, Şubat 25, 2007

Rakı stili kahve

Ucuz kahve kullanan yerler kahvenin tatsızlığını örtmek için mi o kadar çok kahve koyuyorlar bir fincanın içine, yoksa nasılsa ucuz diye mi bol koymaktan çekinmiyorlar bilmiyorum ama bu aralar ben kahveyi rakı içer gibi içiyorum. Bi yudum kahve bi yudum su...

(Hastane kantinleri ucuz kahve konusunda gayet tutarlılar nitekim)

Salı, Şubat 20, 2007

hastane

Dün bütün gün hastanedeydim... Sabahtan başka bir neden için, öğleden sonra başka bir neden için. (ikisinin de benimle ilgisi yok, bir nevi refakatçiydim)

Bir ara yalnız kaldım, aileden olanları yemeğe gönderdim, daha önce hiç görmediğim biri yoğun bakımda yatarken, ben onun yakını olarak hastanede kaldım.

Volta attım hastane koridorunda. Dedemi götürdüğümüz zamanlarki gibi spor ayakkabılarım yoktu, üstelik gece de değildi bu sefer, acil serviste değil, hasta katındaydık. Ayağımda topuklu ayakkabılarla, topukların sesini dinleye dinleye volta attım. Her seste dedemin bir başka görüntüsü geldi gözümün önüne. Bir hastalık görüntüsü, bir sağlık... Bir acil servis, bir dans ederken didimde, son gece koma durumu, hemen arkasından upuzun hikayelerini anlatırken evinde... Her adımda koridorda bir damla göz yaşı düştü yere...

Salı, Şubat 13, 2007

tasarruf

Bilgisayarımda bir dosyayı açacağıma el alışkanlığı Internet Explorer ikonuna tıkladım, e açıldı haliyle, söz dinler benim bilgisayarım.

Peki ben ne yaptım, ne düşündüm. "Hay aksi, haybeye açtık, israf olmasın bi şey yapayım Internette." Cidden bunu düşünmüş olmama, bunu düşündüğüm halde neden zilyon dolar kredi kartı borcum olduğuna şaşmamak elde değil.

- Şaş!
- Emredersiniz komutanım.

(Alkol almadım, bir komutanlıkta toplantıdaydım sabah, ağız alışkanlığı oldu)

Perşembe, Şubat 08, 2007

Korku

Görünmeyen duvarlar mı var aramızda? Noldu bana yüreğini hep açan o sevgiliye? Suskun musun sanki bu aralar, niye parça pinçik içim? Sana sarılmış uyurken bile bir kaygı var beynimde.... Kemirilmekten yoruldu ve sonra yok oldu sanki beynim.

Mutsuzluk çevremde de sanki bir boş anımı kolluyor gibi geliyor bu aralar, koru beni ondan.

Salı, Şubat 06, 2007

10.30 toplantısı

Bu aralar seyrek yazıyorum ama aslında boşlamadım ben blogu. Sevgilim vaktimi alıyor azcık, bir de onunla ilgili şeyleri burda yazamamak soğutuyor beni. Onun dışında, bu aralar, Filinta namlı blogta rejim muhabbeti yapmak daha çekici geliyor. Bu kadar yoğun rejim yaparken, normal sanırım. Ama yazamamın altında yatan temel sorun bunların hiçbiri değil.

Eğer bir iş yerinde bir toplantı için "10.30 uygun mu arkadaşlar, toplantı yapalım" sorusuna cevaben gayet normal bir tonlama ile "sabah mı, akşam mı?" sorusu geliyorsa bir sorun vardır herhalde. Hele bir de bu sorunun cevabı da "akşam" diye gayet normal bir biçimde cevaplanıyorsa...

(Ay şimdi yine çok yoğun çalışan, geceleri bile toplantısı olan burjuva plaza kadını söylenmesi yaptım. Üstelik sevgilim var vurgusu da var... Buna da laf sokanlar olur şimdi. Sanırım ben bir nevi Ayşe Armanım ve beni okumaktan vazgeçemeyip sürekli laf edenler var. )

Cumartesi, Şubat 03, 2007

Spor düşmanı insan

Olmuyoooor... Yok kardeşim ben sportif bir insan değilim. Hayatımda yapmadım/yapamadım bir sporu.

Dün bütün gece Nintendonun Wii'si ile oynadım. Resimdeki gibi, elde bir kumanda, karşıda TV, sistem vücut (aslında kumandanın) hareketlerini algılıyor, ekrandaki görüntüye yansıtıyor. Bowling, Beyzbol, Golf, Tenis, Boks... İnsan birinde bile başarılı olamaz mı ya? Oyun bu oyun... Ben daha yerimde varsayımsal toplara vuramıyorum, nasıl sporda başarı bekliyorum ki...

Aslında birinde başarılı oldum, en azından rakibimi yendim. Ama o da pek spor sayılmaz. GOLF!

Sabah erkenden kalktım, az daha deneyeyim dedim. Yok, ben ev kadını olacak bi insanım, spor benim neyime. Vazgeçtim.



eXTReMe Tracker