<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Pazartesi, Haziran 16, 2008

Kırık

Bundan seneler seneler önce Bolu bilmemne yaylasına gitmiştik. Deli gibi bir soğukta…

Cumartesi günü öğleden sonra dağda bayırda koşarken birden düşüvermiştim. Önemsememiştim. Ben zaten hep düşerim…

Akşam içkiler su gibi akarken ben çoğu zamanki gibi sarhoş oldum. Pazar sabahı uyandım, aman allahım çatlıyor başım. Bu sarhoşlukların ertesi günü bir felaket. Neyseki apranax fortum hep yanımda. Bir tane kesmedi, iki saat sonra bir tane daha…

Akşamüzeri dönüş yolundayız, otobana girdik, bende bir ağrı başladı. Sanki birşey batıyor göğsüme.

Doktora gidildi, meğer ben Cumartesi günü kaburgam çatlamış düşünce, önce içki sonra da apranaxlar yüzünden hissetmemişim. Güldükçe, öksürdükçe ve hatta nefes aldıkça batıyor içime, canım inanılmaz acıyor.

Bu aralar sanki çatlak kaburgam yine. Göğsümde her nefesimde bir acı…
Kalp kırıkları, hayal kırıklıkları kaburga çatlakları ile aynı etkiyi yapıyor ya da…

Çarşamba, Haziran 11, 2008

Hesap Polisi

Az önce telefonum çaldı, cep telefonum... İyi günler "Şebnem Hanım ben hesap polisi" dedi karşımdaki kişi, sabit numaramı aldı. Ofisten aramasına kadar geçen sürede googledan hesap polisine baktım. Hiç anlamlı sonuç yok. Bugün de kaskodan hesabıma 10 milyar civarında bir para yatacak. Acaba dedim hesaplarımdaki bu hareketi mi soracaklar.

Çaldı telefonum, "Sizin şu plakalı bir aracınız varmış" dedi. Tamam dedim tam düşündüğüm gibi, evet kaza yaptım da ben kaskodan para gelecek. Bi yandan da düşünüyorum, ulan diyorum ne hızlı maliye. Ama bunu görüyorlar da paranın nerden geldiğini görmüyorlar mı? ama tabi hesaplarım o kadar uzun süre eksi bakiyede kalmıştı ki zamanında, şimdi para görünce şaşırıyorlar. Kafamda bu kadar düşünce olunca adamı da çok dinleyemiyorum. Cumhuriyet başsavcılığından yazı geldi, karakola gelip ifade vereceksiniz dedi. Yok artık dedim.

Sonradan anlaşıldı mesele, geçen sene arabamdan çalınan laptop için ifade vermeye çağırıyorlarmış. Bugün içinde Esat karakoluna gidip ifade verecekmişim. Evet bi seneyi geçmiş ama yine de formaliteymiş.

Eh iyi madem dedim, yakınız nasılsa gidiveririm.

Telefonu kapattım. Hala düşünüyorum ne demek Hesap polisi diye.

Sonra birden uyandım. Hesap değil Esat polisi diyormuş amca...


eXTReMe Tracker