Bundan seneler seneler önce Bolu bilmemne yaylasına gitmiştik. Deli gibi bir soğukta…
Cumartesi günü öğleden sonra dağda bayırda koşarken birden düşüvermiştim. Önemsememiştim. Ben zaten hep düşerim…
Akşam içkiler su gibi akarken ben çoğu zamanki gibi sarhoş oldum. Pazar sabahı uyandım, aman allahım çatlıyor başım. Bu sarhoşlukların ertesi günü bir felaket. Neyseki apranax fortum hep yanımda. Bir tane kesmedi, iki saat sonra bir tane daha…
Akşamüzeri dönüş yolundayız, otobana girdik, bende bir ağrı başladı. Sanki birşey batıyor göğsüme.
Doktora gidildi, meğer ben Cumartesi günü kaburgam çatlamış düşünce, önce içki sonra da apranaxlar yüzünden hissetmemişim. Güldükçe, öksürdükçe ve hatta nefes aldıkça batıyor içime, canım inanılmaz acıyor.
Bu aralar sanki çatlak kaburgam yine. Göğsümde her nefesimde bir acı…
Kalp kırıkları, hayal kırıklıkları kaburga çatlakları ile aynı etkiyi yapıyor ya da…