<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Pazartesi, Aralık 27, 2004

En büyük asker



Askerdeki Taner'in yemin törenine gideceğiz, Sinop'a...
Cuma sabahı puslu, nemli, yağmurlu, karanlık bir yerde indirdiler bizi “İşte burası da Sinop” diye. Biraz bir afalladıktan sonra gittik otelimizi bulduk, otel resepsiyonundaki abiyi lobide uyurken bulduk, uyandırdık. Pastanesinin 7.30’da açıldığı, dolmuşun 9’da başladığı bi memleket burası. Neyse 11’deymis yemin töreni, 10 gibi çıktık yola yemin töreninin yapılacağı alaya gitmek için.

“En büyük asker bizim asker de, bizim asker hangisi?“ sorusu ile geçti yemin töreni. Tüm 301. dönem erler öyle bir tembihlenmişler ki sadece en öndeki görünüyor, diğerleri ip gibi arkasında, milim kıpırdamıyorlar. Sonradan öğrendik, meğer onlar sabahtan beri yürümüyor uçuyorlarmış, boyası bozulmasın da ayakkabıları yüzünden fırça yemesinler diye... Konuşmalar, marşlar ve yeminleri sırasında, ilkokulda çocuğunun müsameresine gitmiş veli gibi hissettim kendimi. Gözlerim bile doldu, inanmazsınız. Bir yandan da bu adama ne ara bu kadar vatan millet sevgisi verdiler diye düşünüyorsunuz. Çünkü yemin son derece iddialı hatta gerçeklikten uzak: "...Türk sancağının şanını canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatımı feda edeceğime namusum üzerine and içerim"

İçerdeki herkes aynı gibi geliyor baştan, içeri girerken çıkarken. Sonra sivillerin arasına karışığı zaman anladım onların da kendilerine özel mimikleri, vurguları varmış. Zaten bizim çocuğu ablası bile tanımadı. Meğer Taner’in sakalı ve bıyığı olmadan tanınabilirliği yokmuş.

Oradakiler de pek bir kibar, pek bir ince, pek bir anlayışlı idilerdi, ama screen saver mıdır bilemem. “Değerli Mehmetçiklerin, kıymetli hanımefendiler ile beyefendilere” kavuşması için Komutandan emir çıkınca kendisini görebildik. Keyfi yerinde, biraz kilo almış gibi…
2 gün kalabildik Sinop’ta. 2. gün güneş yüzünü gösterdi. Bol bol gezdik, diyemeyeceğim çünkü Sinop merkez Bilkent Merkez Kampus’tan daha küçük. Toplam 18.000 nüfusu varmış. Yerler hep ıslak… Cuma gecesi, rakı balık keyfi yaptık. Cezaevini gezik bi de… Pala meşhurmuş belki duymuşsunuzdur. Kendisi medyatik bir gardiyan. 27 senesini Tarihi Sinop Cezaevinde mahkumların tozunu ve aklını almak ile geçirmiş. Bize de rehberlik yaptı, cezaevini gezerken. Gezip gördüğümüz tek yer orası zaten. Aldırma Gönülün yazıldığı duvarın önünde resim çektirerek tamamladık işin turizm kısmını.

Garip bişey askerlik, ama hala iddia ediyorum, hepimize şart :)

Pazartesi, Aralık 13, 2004

Uyku...

Bugün 13.Aralık... 2 sene önce bugün kaybettik Bora'yı. Geçen sene mezarını ziyaret edebilmiştik ama bu sene kısmet olmadı. Hep aklımda, hep kalbimdesin. Huzur içinde uyu.


eXTReMe Tracker