Efenim, Ankara'da güneşin doğuşu da batışı da ayrı bir şölendir, bilir misiniz? Oysa ben pek nadir izleyebiliyorum bu şölenleri. Çünkü evim doğuda, işim batıda. Gün doğarken çıkıyorum dışarı, sırtımı güneşin doğuşuna vererek işe gidiyorum, sonra akşam oluyor, gün batımında çıkıyorum dışarı, sırtımı güneşin batışına vererek eve gidiyorum.
Kimi zaman
kaçamak yapıyorum, aksi yöne gidiyorum. Ama diğer zamanlar, gözüm hep sol aynada... Aynamı geçen gün gökyüzünü görecek şekilde ayarladım... Süper bir manzara...
Tam bu şekilde siyah oğlumla gezerken, birden bir lamba yandı başımın üstünde : Hani ben
Gülse Birsel olmaya karar vermiştim ya, şimdi kariyerimi başka bir alana yönlendirmeye karar verdim. Ben
Zihni Sinir olacam. Gerçi henüz 1 projem var, bunu çizebilecek yeteneğim de yok ama olsun. Procem süper: "kameralı sol ayna."
Şimdi bu kamera cep telefonlarına falan bile entegre edilebiliyorsa neden koca arabaya entegre edilemesin ki? Aynanın gördüğü şeyi çeker. İster manzara, ister makas attığın için sana küfür eden arkadaki arabanın şoförü. Yannız flash olmasın, maazallah gece çekimleri kazalara yol açabilir. Hayır yol bilgisayarı falan da var, gerekirse preview ordan da yapılabilir. Sol aynada bir objektif olsa, kornanın hemen altında ise çekme şeysi (neydi ya onun adı), bitti gitti.
Süper fikir, patentini mi alsam?