<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Cumartesi, Ekim 01, 2005

Kozmetiik

Geçen hafta sonu bir telefon geldi. Tekin Acar’dan arıyorlarmış, ücretsiz Cilt Bakımı yapacaklarmış bana. Bu gelen sanırım 5. telefon. Her seferinde bir bahane uyduruyorum. Bu sefer uydurmayayım ayıp olacak dedim. (En yakın arkadaşım çünkü Tekin Acar Cilt bakım uzmanı! “Bana ne ya ben 5 defa aradım hiç gelmedi, bu sefer sıra onda, o arayana kadar trip atacam” diyecek sanki) Tamam dedim, ben geliyorum.

Gittim oturdum sandalyeye. “Ah Şebnem Hanım tanıyamadım sizi, saçınızı mı değiştirdiniz” dedi. Politik insanlar, ne yalan söyleyeyim. “Ah Şebnem Hanım tanıyamadım sizi, zaten tanımam imkansız, en son 1,5 sene önce gelip uyduruk 2 parça cilt bakımı ürünü almışsınız.” derdim ben olsam. Ben yine de “vay be” dedim içimden, “kadın saçımın 1 ton açıldığını fark etti de aldığım 16 kiloyu fark etmedi, demek o kadar vahim değil durum” diye düşünmeyi tercih ettim, 1.5 senede her kadının hayatında illa bir saç değişikli olacağını düşünmemezlikten gelerek.

İşleme başladık. Bir yandan yüzüme bir şeyler sürülüyor bir yandan karşımda bir başka uzman bir dolu soru soruyor bana. “Peeling için hangi ürünü kullanıyorsunuz Şebnem Hanım?” Ben artık nasıl anlamaz gözlerle bakıyorsam, kadının gözleri büyüdükçe büyüyor “Hayııır, peeling yapmıyorum demeyin bana” diye çığlık atıyor. Sanki kadın diş macunu sormuş ben de “yok ben fırçalamıyorum” demişim gibi bir tepki! Utanıyorum, “Ay eveeet, peelingim bitti benim, bir kutu da ondan alayım” diyorum. Sonra nemlendirici, maske, gözaltı maskesi, morluk önleyici bakım kremi, siyah noktaları kovucu krem, hede, höde falan filan için de aynı süreçlerden geçiyoruz.

Ürünlerin tümünü kullanırsam günde 1 saatimi ayna karşısında geçirmem lazım. Vaktim yok, hem ben zaten uğraşamam sıkılırım diyemiyorum, can evimden vuruyorlar. “Şimdi 25 yaşındasınız, hep bu yaşta kalmayacaksınız” Yutkunuyorum, aslında 26yım diyemiyorum, son dedikleri ürünü de ekletiyorum sepetime (e-ticaret alışkanlığı sepet lafı, sepetlik bir durum yok ortada aslında. Zaten aldığım ürünler 15 ml’lik falan ve ml başına verdiğim fiyat en az 4 YTL, -4 milyon demeye dilim varmadı-)

Bitiyor işlem, kasada kozmetik ürün dağı. Ne kadar oldu diyorum. Bir anda bayılan kadınlara çok alışkınlar galiba. “Ayda şu kadar milyon”. Yaw o tamam, bi bu işin toplam bütçesini söylesene. “12 taksit ama azar azar ödeyeceksiniz” tamam kardesim de toplamı ne bunun? Ben çarpıyorum kafamdan “azar azar ödenecek milyon sayısı x 12”. Tanrım ben ne ara bu kadar kendimden geçtim? Mecburen alıyorum.

Artık bakımlı ama parasızım.

7 Yorum:

Anonymous Adsız der ki...

off of şebnem tekin acarı ne sen sor ne ben söyleyim. kremler biteli yıl oldu ben hala taksit ödüyorum :))

10/01/2005 05:33:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

Günlüğünü uzun zamandır takip ediyorum.İçtenlikle olayları yazman çok hoşuma gidiyor. Ne kadar yazarken filtre kullansan da, dünyaya başkasının gözünden bakma şansını veriyorsun.
Dünkü yazına kadar senin hep mutlu, kendisi ile barışık neşe dolu olduğunu düşünüyordum. Ama dünkü yazında fark ettim ki sen de kırılabilirsin. Senin de duyguların var ama bunu ifade ediş tarzın çok farklı. Ne kadar tanımasam da herhalde tanımış olsaydım kesin açardım telefonu rahatlatıcı birkaç söz söylerdim. Gelme şansım olsaydı gelirdim de herhalde. Nedense üzüldüm açıkçası.
Neyse bugünkü yazın daha neşeli. İnanıyorum ki o 16 kiloyu da kozmetiklerinin taksidi bitmeden istersen verebilirsin. Sadece şimdiye kadar istemedin sadece istermiş gibi yaptın.
Son yorumum:
Kırılabileceğini çevrendeki insanlara göster ki, sana karşı onlar da daha dikkatli davransın. Sürekli neşeli ve mutlu portren olursa insanlar kırılabileceğinin farkına varamıyor.
Ben şimdi biri bizi gözetliyor gurubuna mı girdim?

10/01/2005 05:36:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

o anonymous ben oluyorum :))

10/01/2005 06:40:00 ÖS  
Blogger :..: der ki...

şebnem,

geçmiş olsun ne deyim adamlar nasıl para kazanacaklarını iyi biliyorlarmış bence;-)

10/01/2005 11:25:00 ÖS  
Blogger Gece der ki...

Nesrin el kadar kremi yok boynum da buruşmasın yok gerdanım kırışmasın diye vücudunun yarısına sürersen tabi hemen biter.

İkinci anonymous, dün akşam akşam arkadaşlarımla dışardayken yeni telefonumun demosunu yaparken, "bakıııın web browseri da var" derken gördüm yazını. Görgüsüzüm de acıcık.

Pek bir mutlu oldum akşam. Sağolsun blog aleminden arkadaşlar bir de Selin, Nesrin hep yanımdaydı o gün. Ağladım geçti...

Sevdiklerimin yanında "soyunuyorum" çoğu zaman, bilirler yani benim "kırılacak eşya" olduğumu, ben buraya sadece sindirebildiklerimi yazıyorum mesela. Sindirene kadar susuyorum. Dalga geçebilecek kıvama gelince yazıya dönüyor o.

la panse, yok dün anladım ki bilmiyorlar para kazanmayı. Bir şey için yeniden gittim, bizim koca koca makaleler okuduğumuz CRM (Müşteri ilişkileri yönetimi) konusundan bihaberler. Tekin Acar Esat şubesi ile tüm ilişkim bitmiştir, tüm eş ve dosta duyurulur.

10/02/2005 09:18:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız der ki...

ÇOK KÖTÜ TUZAĞA DÜŞMÜŞSÜN, AMA İNSAN HATA YAPMADAN ANLAMIYOR TUZAKLARI :)

BEN DE SENİN GİBİ, VAKİT KAYBI GÖRÜYORUM BUNLARI,O YÜZDEN DE ÇOOOK İYİ ANLIYORUM YAZDIKLARINI

10/03/2005 03:04:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

Seb, beni de çağırmışlardı geçtiğimiz cumartesi, iyi ki gitmemişim!!!!

10/05/2005 09:44:00 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa



eXTReMe Tracker