Orada geçirdiğim her dakika kendimi daha güzel hissediyorum kuaförlerde. Bi bakıyorum ellerim güzelleşmiş, bi bakıyorum saçlarım şekillenmiş... Başımda 2-3 kişi her daim. Hiç bir yerde hissetmediğim kadar özel hissediyorum...
Haftasonu gittim yine. Sandım ki ordan çıktığım da yine dünyanın en güzel kadını hissedeceğim kendimi... Yanılmışım, ben artık kırışıklık kremi alması gerektiğine inanan biriyim...
Saçlardaki beyazlardan bahsediyoruz. Dedim "bi tane var benim de, geçen gün gene yakaladım". "O da e olur artık bu yaştan sonra" dedi. Gülerek "Canım yaşımda ne var, aşkolsun"dedim.
Normal geyik şablonların da bunun cevabı bellidir. Kadının yaşı en az 10 yaş küçültülür, kadın da kırıta kırıta "aaay ilahi" der. Böyledir bu iş sittin senedir. Kadın da bilir öyle göstermediğini, erkek de bilir kadının bunu ciddiye almayacağını. Bu iş erkeklerin maaş muhabbeti gibidir. "Abi sorması ayıp ne alıyorsun" "Ya işte, bi 8-9 milyar veriyorlar, ama zam isteyecem 12 yapsinlar en az bu ne böyle yetmiyor". Böylece "ne yapacan sen benim maaşı koçum" cevabı verilmiş olur ama geyiğin de önü tıkanmamış olur.
Sonuçta, ben bekliyorum ki, önceden tanımlandığı şekilde o bana lise öğrencisi muamelesi yapsın, ben de "yok be olur mu 18, nerdeyse 20 oldum" diyeyim, güllük gülistanlık olsun dünya...
Nerdeeee... "Tabi canım bişey yok yaşında, taş çatlasa 28"
Bak gör, bi daha da gelirsem sana...
Not: Hafta içi, sevgili sevgilime şımarıp "aşkım ben yaşlı mı gösteriyorum" soruma verdiği cevabı burda yazıp da bu sözü kişisel tarihime yazı ile kaydetmek istemiyorum. Bir haftada 2 şok yaşadım. Hala kaprisimi yapıyorum, o ayrı. Kuaförüm kaprislerimi yemiyor o apayrıNot: Pek sevgili bayan, hem "dolgu malzemem fazla" hem de yaşlıyım... İtirazın?Etiketler: yaşlılık