<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe", messageHandlersFilter: gapi.iframes.CROSS_ORIGIN_IFRAMES_FILTER, messageHandlers: { 'blogger-ping': function() {} } }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Salı, Eylül 19, 2006

Şablon insan

Gözlerini kapa şimdi. Yok şimdi kapama, kaparsan okumayamazsın yazının devamını. Ama söz ver, yazı bitince kapatacaksın 2 dakkalığına.

Yaş kaç? Seninkini boşver, benimki 27. Bak yazı ile yazıyorum yirmiyedi. Hala 30'dan hallice yani. Şimdi sen kaç yaşında olursan ol, benim yaşıma gel. Duygu anlatacaz şurda iki satır. Bi yap dediğimi...

şimdi bu yirmi yedi çok ara bir yaş. Arkadaşlarının bir kısmı iş hayatına yeni adapte olup, mastermış, askerlikmiş uğraşırken diğer kısmı da kocalarına ne yemek yapacaklarından ya da bebeğin ismi ne olsundan bahsediyorlar. Bi arada kalmışlık hisset şimdi.

Emekliliğine kaç sene var senin, peki koca bulup çocuk yapman da gerekmiyor mu? Bi bunları düşün... Bi daralsın için. Cep telefonun çalsın. Çalsın elleme, kafasına göre çalsın. Yaaa olmuyor di mi öyle, bi ofis dolusu adam sana bakıyor, açsana kızım telefonunu diye. Telefonunu açmama özgürlüğün bile sınırlı mı yoksa?

Sorgularken hayatı ve hayalleri karşındaki banka yetkilisinin son ödeme tarihi geçmiş borcunu hatırlatmasını dinle şimdi. Daraldı mı için iyice. Aman kaybetme o duyguyu, kullanacağız sonra, yeri geldiğinde...

Bu hayattayken, bu hayatı yaşarken ne kadar özgürsün? Rüyaların bile şablon, yaşamın şablon, sen şablonsun. Sana biçilmiş hayatı yaşa. Kalıbı sana dar mı geldi, bol mu geldi, siktiret. Sana verilen hayatı yaşa, sus söylenme...

Şimdi başka bir çalışma: çevrendeki 30-35 yaş arası erkeklerin tümü aynı dertleri aynı hayalleri sana anlatıp duruyorlar, bunu da bi düşün. Senin şu anda hissettiğin bunalım da şablonsa ya? Sorgula... Sorgulamaya başladıysan mutsuzluğu kabul etmen gerekecek. "Sadece çocuklar ve sığ insanlar mutludur" diyor bilge...

İçinin daralması duygusu vardı ya, hani sonradan kullanacağımız. O duygu içindeyken başta bana verdiğin sözü düşün. Kapat gözlerini...

Ve şimdi düşün, ne kadar farklısın?

Üzgünüm değilsin...

9 Yorum:

Blogger Gün der ki...

Tam buraya takıldım kaldım '' Sadece çocuklar ve sığ insanlar mutludur" diyor bilge...''

9/19/2006 10:38:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

Bişiler yazmaya başlamadan önce şunu belirtmem lazım ki bu yazının neden veya kime yazılmış olduğu hakkında bir bilgim yok, sadece seni bir müddet tanıma fırsatını bulmuş bir arkadaşın olarak tahminlerden yola çıkarak, elimden geldiğince bişiler (tabi bu hakkı bana verirsen veya ihtiyacın varsa) katmak istiyorum:)

Şimdi gözümü kapattım, tam iki dakika, bi kız geldi gözümün önüne, 27 yaşında, ben hayat kurmak istiyorum diyen, galiba geç kalmış olabileceğini düşünen, sonrasında aslında bana bırakırsanız geç meçte kalmadım, ama şablonlar var elimizde olmayan ve bunlarda maalesef hayatımıza yön verdiği için ve daha doğrusu mecbur bıraktığı için telaşlandırıyor insanı diyen, diğer taraftan yaşadıkları yüzünden bir miktar hayal kırıklığına uğramış, artık aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak istemeyen, kısacası mutlu olmak isteyen ama bu yolda pek bir ışık göremeyen bir kız (çıtır) hayal ediyor insan (aslında diğer taraftan hayattan zevk almasını bilen biri ‘NOT: gerçek hayattan kopya çektim’).

Şimdi bi analiz edelim bunları:

1.yaş: 27 yaş (hala çıtır, bende 28 yaşındayım, ben çıtır olduğumdan sen benden çıtır)
2.cinsiyet: kız
3.meslek: işletme uzmanı, güzel bir şirkette çalışıyor ama cahil olduğumdan baya kallabi bir iş olarak aklımda kalmış, pek analiz edemicem:)
4.kariyer: baya uzun bir süredir çalışıyor, nerden baksan kabarık bir CV
5.yeri yurdu belli mi? belli
6.Arkadaş çevresi: geniş
7.sosyal aktivite: baya
8.Muhabbet: süper
9.boy, pos, güzellik: maşallah, yerinde
10.geçmiş ilişkiler: anladığım kadarıyla biraz travmatik
11.ruhsal durum: ara ara depressif
12.maddi durum: gördüğüm kadarıyla iyi, ama biraz ciks takılmak suretiyle hafif zorlanma
13.arkasından koşan erkek sayısı: çok, ama bir türlü onun istediği gibi olmayan

Discussion: 27 yaşında genç, meslek ve kabarık bir cv sahibi, yeri yurdu belli olan, arkadaşlarınca sevilen, sosyal, süper muhabbeti olan, güzelliği maşallah yerinde olan, geçmişinde sonunda üzüldüğü ilişkileri olan, istediği gibi biri karşısına çıkmamış olan, maddi durumu tahminimce hafif cikslikten dolayı ara ara çalkalanan, arkasından koşan ve coşan erkek sayısı anlamlı (reasonable) sayılarda olan çıtır bi kız var karşımızda.

Şablonlar var maalesef, ve bu şablonlar ‘normal’ olarak isim değiştirmişler, yapabilecek bişi var mı? ya şablonları yıkmak (ki bunlarla birlikte başka bir sürü şey yıkılıyor) yada şablonlara uyar gibi yapmak, veya uymak, bu insana kalmıştır

Etraftaki insanlara gelirsek, herkesin hayat koşulları farklıdır, bu hepimiz için geçerli, herkesin karşısına çıkan fırsatlar, talihsizlikler, şanslar, imkanlar ve ailevi koşullar farklı, dolayısıyla karşılaştırmak yanlış olur bence, ama bir gerçeği kabul etmek gerekir, yakın çevre özendirici veya caydırıcı olabiliyor kararlarda.

Yaş olayını düşünürsek, daha genç ve tıbbi olarak ta önünde daha uzun yılları olan (gebelik açısından söylüyorum, nerden baksan kritik olmayan 7 sene) bir kız, o zamana kadar bir sürü şey değişir:)

İş, kariyer, yer yurt açısından da bakınız: madde 3 (daha bunların hiç birini düzene koyamamış insanlar var örnek: ben), işsiz kalmaz yani:)

Cikslik ayrı bir olay tabi:)(saka bi kenara hayat pahaliligi aldi basini gidiyor) Son olarak benim teyzem bilge değildi ama rahmetlinin bir sözü vardı ‘dünyada iki insan acı çekmez: biri cahil olan, diğeri yaşadıklarından ders almayı bilen insan’ aslına bakarsan fena da söylememiş. Isin asli su ki, bu kadar hayat uzerine felsefe yapilmis, yok efendim soyle yapanlar mutlu olurda boyle yapan mutsuz olur falan, optimal mutluluk ariyor herkes ama bunun ne tanimi var ne de ne oldugunu bilen, sadece bazilari buna bir sekil vermisler, budur demisler, halbu ki ne oldugunu kimse bilmez, yapilabilecek seyler insanin elinden geleni yapmasi, hos vakit gecirmek icin yatirim yapmasi,kendini baskalariyla kiyaslamayi bi kenara birakmasi, insani mutsuz eden seyleri bilmesi ve onlardan uzak durmasi, efsanevi ve masallarda gecen mutluluklarin da kronik bekleyicisi olmaktan vazgecilmesidir bence.

Summery: Tabi bunların hepsi boş laf, mühim olan insanın kafasındakiler, bu yazılar aslında karşı tarafa bir hakaret gibi de gelebilir ‘yahu biz sanki bilmiyoz, bilmişlik taslıyor bide, sen sanki çok hayatından memnunsunda, lütfettin bizimkine de bulaştın Allah razı olsun’ dedirtebilir, ama bilinmesi gereken bişi var ki destek olmak amacıyla yazılmış yazılar (tabi diyorum destek olunması isteniyorsa, ayrica surc-u lisan ettiysek affola).
Every thing happens for the best:)
Superman

9/20/2006 02:58:00 ÖÖ  
Blogger Gece der ki...

gün, ben de kitabı okurken oraya takılmıştım. O kadar net değil belki, ama sorgulayan insanın mutsuzluğu pelinen kabul etmesi gerekiyor sanırım.

Superman, bu yazı neden yazıldı, ben de bilmiyorum. Kime yazıldı onu biliyorum ama, sadece kendime. Geri kalanları biraz hazmetmem lazım. Teşekkür ederim...

9/20/2006 09:07:00 ÖÖ  
Blogger wishara der ki...

26 da en az 27 kadar arada bi yerde... arafta gibisin ne o evlenip barklananlara katılmak geliyor icinden ne de o hala ogrenci modunda, is hayati ocesi rahatliginda takilanlara..

her yasin bir guzelligi ver en guzel cagimdayim dedi butun yaz kenan dogulu.. sanirim ak vermek verdigin hakka gore yasamak gerek...

26 ya da 27 arafta ya a degil... senin bugunun o aslinda sana ait tek sey yani... ne gecmis var ne gelecek.. hersy koca bi bugunden ibaret.. yasamak lazim, gidene hayiflanmadan gelene umutlanmadan..

neydi hah: carpe diem :D

bu kadar laftan sonra sormali bu satirlari yazan bunca laftan ne aldi... hic ama olsun o da deniyor.. en azindan denemeli.. bugunun ipleri elinde olmali.. insan bugunuyle yasamali...

bu vesile ile selamlar...

9/20/2006 08:00:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

"huzma safa da'ma keder" fevkalbeşer

9/21/2006 03:14:00 ÖS  
Blogger Gece der ki...

Son yoruma tercüme:
"huzur vereni al, keder verenden uzaklaş" insanüstü

9/21/2006 03:20:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

nedense "the truman show" geldi aklıma yazıyı okuyunca. tamam itraf ediyorum gözümü kapatınca :)
izlemeyen varsa mutlaka izlesin derim naçizane!

9/23/2006 06:16:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

Çöplüktesin, kendini bir şey zannediyorsun, beylikte zannediyorsun, avanak! İnsan Kur'an-ı Kerim'in kıymetini bilmeli. Yeryüzünde bundan büyük kitap yoktur. Lakin insanlar tarafından terkedilmiştir.

9/23/2006 11:15:00 ÖS  
Blogger Parizyen Ay Lambasi der ki...

evet. haklisin.
"ignorance is bliss" der bilge bir de.

9/24/2006 07:47:00 ÖS  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa



eXTReMe Tracker