Bizi üzen, zor durumda bırakan, kızdıran, saygısız bir otelin, Amasra Işıkaltın Otelin hikayesidir bu. Amanın sakın ha gitmeyin, sizi de üzerler belki diye yazılmış. Maduriyetin tam anlaşılması için detaylıca yazılmış. Ama ana fikir basit, tavsiye etmiyoruz, aman diyoruz...
Hikayemiz ise şudur:
Eski sevgilinin askerden döneceği zamanlar… Askerliğinin bitmesine daha 1 ay var ama, ben o dönünce yapacağımız tatil en güzeli olsun istiyorum, elimde harita, önümde internet, planlıyorum tatili. Güzel bir batı Karadeniz turu…
Amasra’da da kalacağız 2 gece. Internetten bakıyorum en güzeli, en iyisi Amasra Işıkaltın Otel. Arıyorum hemen rezervasyon için, telefona çıkan kişi “Mayıs defteri henüz açılmadı, rezervasyon yapamıyorum ama not alabilirim” diyor. O kadar erken aramışım yani. Tamam diyorum, siz not alın. Bir yerden de sağlam tüyo almışım, detaylı tarif veriyorum “ en üst kat, arka cephe, en soldaki 4. ve 3. odayı ayırır mısınız?” . Not alıyorlar…
Ben 2-3 günde bir Işıkaltın Oteli arıyorum, “Açıldı mı Mayıs defteri, tamam mı bizim rezervasyon?” Siz merak etmeyin diyorlar. Ve nihayet açılıyor Mayıs ayının rezervasyon defteri. Ben yineliyorum özellikle hangi odaları istediğimi. Tamam diyorlar, ben teklif ediyorum bu sefer, her şey garanti olsun diye, “Aman diyeyim ortada bırakmayın beni, isterseniz kaparo yollayayım” Hiç, ikiletmiyorlar, kaparo da değil üstelik, bir gecelik ücreti peşin alıyorlar.
Karadenize gitmemize 2-3 gün kalmış, ben tekrar arıyorum oteli. “Parayı aldınız, odamız tamam, sorun yok değil mi?” Bayan “her şey tamam” diyor. Artık aşmışız odaların durumunu, yatakları bile teyit ettiriyor bayan. “Yalnız istediğiniz odada yataklar iki tane tek” Ben diyorum “ne önemi var, yeter ki o istediğim odalar olsun.”
Upuzun bir yolculuktan sonra varıyoruz Amasraya. Otele giriyoruz. Telefonda benim konuştuğum bayan, resepsiyonda. Anahtarları uzatıyor bize, 103-104 nolu odalar. Yanımızdaki arkadaş hemen uyanıyor, “Biz en üst kat istemiştik, sorun ne?” Bayan son derece emin kendinden “Ben başka oda verdim size”. Hadi ya, neden? “Grup geldi, oraya verdim onları.”
- Cep telefonum var,arayıp bana sordun mu?
- En az 3 kere telefonda özellikle oraları istediğim zaman veremem dedin mi?
- Ben otele geldiğimde bana bunun açıklamasını ben sormadan yaptın mı?
- Parasını aldığın bir hizmeti yerine getirebildin mi?
- Tur operatörünü üzmemek için bana saygısızlık yaptın mı?
- 6 saatlik yorucu bir yolculuktan sonra bana yeni otel arattırdın mı?
- Bir defa olsun özür diledin mi?
Bunların hiç biri olmadı, Amasra Işıkaltın Otelde. 19 Mayıs tatiliydi, müşteri bulacaklarını biliyorlardı, Amasradaki tüm oteller doluydu. Bu da müşteriye, ya da söz verdiği birine saygısızlık yapmayı haklı gösteriyordu onların gözünde. Biz de, son derece misafirperver davranan ama oda standartları olarak planladığımızın çok altında bir yerde kalmak zorunda kaldık.