Allah yaratmış di mi bizi. Az biraz akıl vermiş hepimize. Ki benimkinden yana bi şüphem yok, kendileri mevcut. Ama ben kullanmayı bilmiyorum. Kesin var bir şey...
Dün akşam bacaklarım ağrıyor, dur bi esneyeyim dedim. Normal insan ne yapar, duvar falan kullanır bu iş için. Ben koltuğun sırtına dayadım ellerimi, yere kırkbeş derece açı ile esneyeceğim sözüm ona.
E haliyle dayanamadı koltuk benim ağırlığıma -al bi rejim sebebi daha- geriye doğru gitmeye başladı, kalktı mı ön ayaklar! Ama benim eller hala koltukta, koltuk öne gidiyor, ben öne gidiyorum. Oldu mu bizim 45 derece açı 80 derece. Gittikçe gidiyorum öne, gittikçe gidiyorum, dayanamadi tabi bacaklarım, bükülüverdi.
Sonuçta ben koltuğun oturma kısmında yüzüm koltuğun sırtına bakacak şekilde kendimi otururken buldum. E tabi koltuğun geriye dogru hareketi anında bitti, ve koltuğun sırtı yüzümde patladı.
Çizgi filmlerdeki çarpma sonucu ile oluşan tepe kuşları hayal ürünü değilmiş, onu anladım.
Neyse sonuçta Kibariye görüntümü geçici bir süre Sezen Aksu olarak değiştirmiş oldum. Üst dudak balon... Aslında düşününce fena da olmadı...