benim esasen yoktur öyle bir kaş merakım. 2 senedir yaz tatillerimi orda geçiriyorum ama yine de facebookta kaşa tapanlar falan şeklinde gruplara üye olmak aklıma dahi gelmemiştir. Bir arkaşdaşım kaşta kaldığımız oteli sordu. Otelden resim bulur muyum diye resimlere baktım. Kaşı, hadi bilemedim, tatili özlemişim.
Kaşa ilk sene kızlarla gitmiştim. Şimdi biri ereğlide, diğeri ise teee amerikalarda. Ne keyifli vakit geçirmiştik. Bora diye bir çocuğun barı vardı, ilk gece yanımıza gelmişti çocuk, "siz çok eğleniyorsunuz ben de katılabilir miyim" diye. Konuyu buraya bu şekilde yazınca çocuğun bir yazma amacı varmış gibi algılanıyor ama değildi valla öyle. Oturur oturmaz, eski sevgilisinden bahsetmeye başlamıştı. Bir de asla unutulmayacak yamaç paraşütcü maceramız var. Nesrin tepede, rüzgarın ters dönmesini bekliyor, Selin aşağıda paraşütçüleri öldürme planı yapıyor, ben ise bir gün önceden çatlamış parmağımın derdindeyim. Ve tatilin son günü.
Ereğli dedim ya yukarda, aklıma geldi. Dün Hıdırellezdi. Ereğlide bir hıdırellez geçirmişliğimiz var yine aynı ekiple. Sarhoş kafayla gül ağacına dileğimi gömeceğim dile her tarafım çizik içinde kalmıştı. Sarhoş sarhoş hangi dilek kabul olacaksa artık. -Allahtan olmamış, o ayrı-
Tatillerden bir dolu sahne geliyor gözümün önüne nedense... Üç tanesi:
- Kızlarla liman ağzındayız. Ben istifami verip gelmişim. Patron da o gün tatilden dönecek, istifamı görecek ve beni arayacak diye bekliyorum. Kızlar soruyor ne yapacaksın diye, ben çalışamıyorum o adamla diyorum. Ama iş yok güç yok, fazla da naz yapmayacam. Şimdi evleniyorum o adamla.
- Limanda nesrinin inmesini beklerken yamaçtan, iki gün sonra evlenecek Setenayı arıyoruz. Bir buruk sesi.
- Ereğlide "valla yarın erken kalkamayız, cumartesi, hiç boşuna sen de kalkma" diyen kızlar ani bir plan değişikliği ile -belki yazarsam kızarlar diye yazamadım, caizdir derlerse yazarım- sabah 5'de kalkma planları yapıyorlar.
- Bu çoook eski, nesrinin bekar evinde mangaldayiz. Dışarda kızlar yapıyorlar, ben kedi korkusu yüzünden içerdeyim. Beşiktaş-bişey maçı var, maç da kritik. Maçı izleyemiyorum. Selin kuzenini arıyor, çocuk bana telefondan macı anlatıyor bir 3-5 dakika. Nasıl gidiyor vs. Tam o sırada gol...
- Ereğlide fal baktırıyoruz, aklımda kalan ve gerçek olacağını umduğum tek şey 85 yaşıma kadar yaşamak :) Selin'e ereğliden kısmet çıkacak diyor falcı kadın. Bütün seyahat bakınıyoruz sağa sola. Kısmet değil, "gı" çıkıyor :))) - bu da ayrı bir hikaye-
- Ve son sahne, Nesrinin düğünü için. Erkeklere diyoruz ki, bizi araba ile kuaföre bırakın ve araba ile alın. Doluşuyoruz arabaya. İki apartman sonra duruyoruz, meğer gelmişiz :)
Kaştan girdim, ereğliden çıktım. Ben sanırım kaşı değil, kızları özlemişim.