<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Salı, Temmuz 25, 2006

Tüze Armada Sinemaları

Dün akşam niyet ettik sinemaya gitmeye. Gittik de gitmesine... Ama izleyemedik. Gerisini Buraktan okuyoruz:
"Dün akşam (24 Temmuz 2006) 4 kişi TüzeArmada sinemasına Supermen filmine gitmeye niyet ettik. Önceden arayip yer ayırttık. 2 saat öncesinde orada
buluştuk, yemek yiyip biletimizi aldik. 5. Salon J sırasının ortası. Film saati geldi, girdik salona yerimizi bulduk oturduk (!) Oturmaya çalıştık daha dogrusu. Bana denk gelen koltuğun oturma yeri kırılmış. Arkaya yaslanınca oturak öne kayıyor ve düşüyor. Aslında böyle durumların olmaması gerekirken insan hoşgörebilir –zira o an olmuştur, bir önceki seansta olmuştur, görevliler farkına varamamıştır vs.- ve başka bir yere geçer oturursun. Biz de ön sıraya geçtik oturduk. Derken kalabalık bir grup geldi. Ha bu sırada film başlama saatini 12-13dk geçmis ve hala reklam vardı. Yer gösteren görevli o sıranın tamamen dolu oldugunu söyledi. Peki dedik kalkalim ama bizim de koltuğumuz kırık. Hani dedi bir bakayim. Gittti kendince o oturagi yerine yerlestirdi ve tamam oldu gelin oturun dedi. Olmaz kardesim oturunca gene kayiyor orasi dedik. Yok yok ben yaptim simdi kayma yapmaz dedi. Eh dedik peki filmin baslamasina da artik anlar var, salonda huzursuzluk cikmasin diye gectik yerimize. Daha oturur oturmaz aynen dedigimiz gibi oturak kaydi ve yerinden cikti. Gorevliye bak dedik olmamis. Arkadas gayet kustahca bir tavirla "o zaman gidin giseyle halledin derdinizi" dedi.

Gecer oturur baska yere izlersin filmi ama adam o kadar kustah ki baska bir yer gosterme zahmetine bile katlanmiyor. Bir de biz bu adama yerimizi fenerle isaret etti diye para verdik. O'nu birak, bilete para verdik.

Iste ben de o sinirle koltugun kopan oturagini kucagima aldigim gibi bir hisim giseye indim. Bu arada film basladi. Pesimden de bir gorevli geliyor "1 dk koltugu goturmeyin" diye bagirarak. Takip et dedim beni. Giseye geldim ve "buyrun" dedim "bu koltugunuz bu da biletiniz, paramizi geri verin." Ne oldu da bu kadar sinirlendik diye lutfen sordular. Sonra da tabi iade edelim paranizi diyip kredi kartina geri yukleyip olayi orada kendilerince bitirdiler.

Eglenmek icin gidiyoruz sinemaya. Onlarin gorevi de gelen musteriye hos vakit gecirtmek. Bunun icin bilet satiyorlar ve para aliyorlar. Orada bize bir sey bagislamiyorlar. Isini sevmeyen insanlar elbette yaptiklari isi de ellerinin ucuyla oylesine yaparlar. Ama ne yazik ki Armada sinemasi calisanlarinda ciddi bir saygi eksikligi de var.

Bu sinemanin kacinci vukuati. Duvarlarindan ses gecer, salona yanik yag kokusu dolar, rezervasyon yaptigin bileti illa ki 1 saat oncesinde almak zorundasindir, film kopar, klima bozulur, jenerigi sonuna kadar oynatmazlar, filmin netlik ayarini yapamazlar, musteriyi sagilacak inek olarak gorurler. Ama bir seyi gozardi ediyorlar ki sinema izleyicisi de keriz degil ve de Ankara'da cok daha guzel sinemalar da var.

Tavsiyem Armada'ya gidip sinirlerinizi bozmayin, vaktinizin icine etmeyin
."

5 Yorum:

Anonymous Adsız der ki...

Aslında o yerine geçtiğiniz kalabalık grubun içinde ben de vardım. Söylediğiniz gibi reklamlar başlayalı 12-13 dakika olmamıştı ki biz salona girdikten sonra da bir o kadar reklam yayını yapıldı. Bence o günün siniriyle olayları çok da objektif değerlendiremiyorsunuz. Biz salona geldiğimizde söylediğiniz gibi 12-13 dakika olduysa ve siz koltuğunuzun kırık olduğunu farkedip kendi kafanıza göre yerinizi değiştirdiyseniz burada kabahat görevlilerde değil sizde. 1.Koltuğunuzun kırık olduğunu ilk farkettiğinizde görevliden yardım istemeliydiniz. Kendiniz yer değiştirirseniz elbet yerine oturduğunuz insanlar son dakikada ya da filmin ortasında sizi koltuğunuzdan kaldıracaktır. Lakin onlar da orada para ödeyip bir koltuk kiralamıştır. 2.Sizden hemen önceki seansta oraya kilolu bir müşterinin oturup o koltuğu hemen sizden 10 dakika önce kırmış olabileceği ihtimalini ve henüz farketmemiş olabilme ihtimallerini düşünmelisiniz. 3.Aslına bakarsanız asgari ücretle çalışan ve genellikle dünyanın her yerinde kalifiye olmayan personelden seçilen yer göstericilerden çok da fazla şey beklemememk gerekir. Söylediğiniz tepkileri verebilecek olsalar zaten onları işletme müdürü yaparlardı ;) 4.Salonda ben de olduğum ve olayları bire bir takip edebildiğim için fazla tepki verdiğinizi düşünüyorum ve tepkinizi de zamanında vermediğinizi. Armada sinemalarıyla ilgili şikayetlerinizi bir de Tüze Grup halkla ilişkiler birimine iletmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü Tüze Türkiye'deki en büyük sinema işletmelerinden biri ve şu anda Türkiye'de bu ses ve görüntü kalitesinde filmler izlenmesine öncülük etmiş bir kuruluş. Eleştiri yerinde ve dozunda güzel. Burada biraz kişisel serzeniş seziyorum eleştiriden çok. Ben iyi bir sinema izleyicisi olarak saydığınız sorunların hiçbiriyle Tüze sinemalarında karşılaşmadım.

Saygılarımla
Çağrı Keskin

7/27/2006 10:10:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız der ki...

Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

8/08/2006 07:02:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

sinemaya dışardan bakıp bukadar yerden yere vurmak çok kolaydır.Bundan basit birşey yoktur.
Her işletmenin kuralları vardır onlara uymayan işletme müşterileri uyarılır ve işletme kötü olur nedense.Bide empati kurmayı deneyen müşteri sayısı çok azdır.

film kopabilir ama müşteri anlamaz o film hangi şekillerde kopmuştur.daha doğrusu anlamak biile istemz neden ;çünkü o biletin parasını verdi ya gerisinden onane.(sanki bir bilete orayı satın almıştır küstah müşteri.)

kimse kimsenin işine karışmaz ama müşteri kendi haklarını gaspeden başka bir müşteri olduğu zaman suçlu işletmedir. neden çünkü o biletin parasını verdiya ondan.

sinema kültürü olmayan müşteri izin verilenler haricinde içeriye cips,tost,kuruyemiş...
sokmak ister ve engelle karşılaştığında orasının kendi evi olmadığını hiç aklının ucundan bile geçirmez.sinema bir kahvaltı salonu yada bar önü değildir hele hele lokanta hiç değildir.
bunu müşteriye anlatmaya çalışan işletme her zaman suçludur.
neden?
çünkü o müşteri o biletin parasını verdiya ondan.müşteri orayı 2 saatliğine satın almıştır ve orası iki saaatliğine onun evidir sanki.

budur işte sinema kulturu olmayan insan.


yıkıcı olmak çok kolay bir yöntemdir.
yapıcı olmak erdemdir.

11/02/2006 02:04:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

öncelikle ben o sinemada bir görevli olarak sunu söylemek isitiyorum arkadaşalrın dediği gibi ilk bu olay oldugunda dışardaki görevlilere söyleseydini belki bu kadar sorun olmaz dı sizin acınızdan neyse bi konuda haklısınnız galiba arkdasın yerine ben sizden özür diliyorum biraz kaba davranmış olabilir neyse bunlar küçük olaylar siz gelmemezlik yapmayın ...

teşekkürler...

5/24/2007 10:27:00 ÖS  
Blogger sinemipin der ki...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

3/27/2008 11:23:00 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa



eXTReMe Tracker