Saat 4.00. Telefonun zili çalıyor...
Uyanmam lazım, biraz daha uyusam... Tamam hadi bir on dakka daha, aman şunu da susturayım... Dur ya, hazır elime almışken bi maillerime bakayım... Himm, yok önemli bi şey, bir de şunun blogunu kontrol edeyim, bişey yazmış mı? Oh yedik bile 2 dakkayı. hadi uyuyayım.
Saat 4.10. Telefonun zili çalıyor...
off yaaa. İstemiyorum kalkmak. Ne işler vardı yapılacak, tamam ya raporun şu kısımlarını yazsam şimdi. Şöyle başlarım....
Saat 4.20. Telefonun zili çalıyor...
ulan bi saattir rapor yazıyordum, rüya mıydı onlar? e 4.20'de kalkmak teamüllere aykırı. 4.30 daha uygun bir saat...
Saat 4.30. Telefonun zili çalıyor.
Aman be yaw, ne kasıyorum, 5'de kalkacam ben. 5'den 8'e kadar çalışır, 9'da işte olurum. 3 saat yeter mi? Hımm lens de takacam ama bugün 2. gün, daha rahat takarım belki. Evet dün 45 dakka da taktın salak, bugün yarım saat sürer... neyse bi yarım saat daha uyuyayım da, sonra 2,5 saat aralıksız çalışırım.
Saat 5.00. Telefonun zili çalıyor.
Evet, kalkıyorum şimdi. Önce bilgisayarı açayım, bir de kahve koyayım. Azıcık açılır sonra işe başlarım.
Saat 6.00. Kafamın zilleri çalıyor.
Lan saat 6 olmuş, daha bi iş yaptığım yok. Off ya, kapat şimdi sözlüğü, o blog penceresini de... Şimdiii, 2 saat çalışsam, 8'de hazırlansam. Ama yok lens takacam bugün... 7.30'da bıraksam yetişirim işe. Ona da 1,5 saat kalmış. O kadar çalışsam nolur, çalışmasam nolur. Nasılsa bitmez. Hadi uyuyayım biraz daha...