Murathan Mungan'ı lise yıllarımda okumaya başladım. Sahnede dinledim ilk kez Yalnız bir operayı. O zaman aşık olduğum adam, sahnede okudu şiiri, bana değildi belki ama bir ben vardım seyirci koltuğunda. Üzerime alındım.
Ondan sonra yalnız bir operanın dizeleri çok takıldı dilime. Her aşk bitişinde "benim sana erken, senin bana geç kaldığını..." dedim. Ben hep erkendim birilerine çünkü... Psikologum sordu en son, neden ayrıldınız diye, ona da Murathan Mungandan (Yalnız bir opera'dan) çalınmış bir sözle cevap verdim: "ben onda bütün geçmişimi temize çektim, anladığında ise yapacak tek şey kalmıştı ona, bütün kazananlar gibi terk etti".
Tiyatrocu olmaya niyet ettiğim zaman pek kararlıydım Yezida olmaya. (Mahmud ile Yezida - Mezapotamya Üçlemesi) Aşk dersi veren Benli Meryemi izledim televizyonda (Dağınık Yatak), meğer o yazmış. Dağınık yatak dinledim defalarca, çember dinledim... Bir bağlılığım var Murathan Mungana. Sonra herkeslerin yazarı/şairi oldu. Ben bi ihanet sezdim ortamda... Küstüm...
Küsmüş olmam inanılmaz bir iştah ile bu albümü beklememi engellemedi. bekledim, edindim dinledim...
Dinliyorum...
aşk tesadüfleri sever
kader ayrılıkları
yıllar geçmeyi sever
insan aramayı
hayat tekrarları sever
yeniden başlamayı
kuşlar dalları sever
kanatlarsa uçmayı