<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Pazar, Şubat 19, 2006

Starbucks

Bilkent Starbucks... Pazar akşamüzeri, feci kalabalık...

Sıradayım ve sürekli içimden "Cafe latte, nonfat ve double shot lütfen" repliğini tekrarlıyorum. Neden? Çünkü bunu böyle söylemek hoşuma gitmiyor, gidip kasanın önünde Türkçeleştirmeye kalkıyor, beceremiyor rezil oluyorum. Misal, "iki vuruş" demişliğim ve double'ın Türkçesini two sanıp "two ölçek" demişliğim var.

Zaten Türkçe söylemeye kassam bile kasadaki adam arkaya "nonfat süt geliyooo" diye bağırıyor, diğeri de "grande latte icin mi?" diyor. O yüzden aslında İngilizce söyleyince de bir iletişim problemi çekmiyoruz Starbucks camiası ve ben, ben de artık kasmıyorum "Cafe latte, nonfat ve double shot lütfen" diyorum.

Neyse sırada ben yine "aman zırvalamayayım" diye repliğimi tekrar ederken önümdeki ortayaşlı bayan havuçlu kek istiyor.

- İki havuçlu kek lütfen. Ama rica etsem ısıtabilir misiniz?

Sesindeki yalvarır ton dikkatimi çekiyor, repliğimi unutmak pahasına kadınla kasadaki adamın konuşmasına dikkat kesiliyorum.

- Üzgünüm hanfendi, ısıtamıyoruz.
- Ama lütfen, bir kerelik ısıtsanız, ben öyle seviyorum.
- Üzgünüm. Kurallar
- Ama Armada ısıtıyor.
- Onları da uyaralım o zaman, gelen talimatlar bu yönde. Muffinleri 30 sn. ısıtacaksınız, ıspanaklı pufu 20 saniye, kekleri ısıtmayacaksınız diyor bize Amerika.
- Canım Amerika nerden duyacak, bi ısıtıverseniz.
- Müdürüme danışayım...

Sonuçta ısıtılmadı, hatta kasadaki fırça yedi, neden soruyorsun bilmiyor musun diye. Kadın da uslu uslu peki madem dedi, aldı kekini gitti.

Müşteri memnuniyeti, kekteki olası ısı tepkimeleri, kadındaki tepkilememe...

Uppss sıra bana gelmiş.
- ben bi cafe latte alacaktım, double shot, nonfat...

9 Yorum:

Anonymous Adsız der ki...

Starbucks'a nefretim biraz daha artti Sebnemcigim.
Teyzemi uzmus terbiyesizler.

2/20/2006 01:33:00 ÖÖ  
Blogger Ufuk Ilter der ki...

Ama teyze israr edip amerikaya da sordurtmalı idi.. Şebnem, yazılarını okuyorum sırayla.. Komik olmayan yazını yakalarsam uyarırım seni :p

2/20/2006 08:53:00 ÖS  
Blogger ycurl der ki...

ben bunu Amerikadaki starbucksta bir deneyeyim bakalim ne diyecekler

2/21/2006 08:58:00 ÖÖ  
Blogger Gün der ki...

Amanın kuralcılığın bu kadarına pes :) Sana ne be benim teyzem sıcak yemek istiyorsa.

2/21/2006 02:25:00 ÖS  
Blogger Burak der ki...

Amerika kurallar ve prensipler ulkesi. Yazilmis bir kanun/genelge varsa, otesinde ve gerisinde hicbir mantik aranmaz. En bos yuzifadelerinde, 'uzgunum','yapabilecegim bir sey yok' sozleri en sakin sizi bile durdugunuz yerde kudurtur, cileden cikartir.

2/22/2006 09:00:00 ÖÖ  
Blogger temhaangelio der ki...

efenim güselim amerika'nın uçuk kuralları mı desem yoksa lanet amerikanın kıçı kalkmış prensiplerimi

gitmeyelim efenim...içmeyelimde...

2/22/2006 10:33:00 ÖÖ  
Blogger Oya Kayacan der ki...

Bende kurallara karşı doğal tepki var. Dönüp arkamı gidiyorum böyle durumlarda. Yerine göre de bir hareket gerekiyor tabii.
Hayret ki ne hayret, herifler ısıtmada saniye hesabı ile maliyet çıkarıyorlar demek ki! Havuçlu kek maliyetine ise meğerse microwave katılmamış:-))

2/26/2006 09:25:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız der ki...

Valla starbucks olayı beni sürekli geriyor zaten. Ne içcem, nasıl diycem,adım ne:))
Bu olaydan da görüleceği üzere biz yine her zamanki gibi kraldan çok kralcı olmuşuz.Eminim Amerika da yaşlı bi teyze, veya her hangi bir müşteri bu tür bişey istese bu tür bir tepki verilmez. Aslında teyzem keşke ısıtmıyorsanız istemem deseydi, ama demek ki canı çok istemiş. Ne kötü:((

2/27/2006 12:23:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız der ki...

okurken bile sinirlerim gerildi. zaten neden bizim ulkemizde starbucks var anlamiyorum. neden kurukahveci mehmet usta kahve salonlari yok da starbuckslarda adini dogru soyleyemiycez diye bir siradan kahvenin gerilip duruyoruz. keki isitma konusunda bile kendi insiyatifini kullanamayan amerikan usagi insanlar oluyoruz beni encok uzen de bu.

3/05/2006 06:50:00 ÖS  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa



eXTReMe Tracker