<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Perşembe, Aralık 08, 2005

Yerimi yadırgıyorum

Bir devlet kurumu içinde bir proje için kurulmuş özel ofisteyim yine…

Fark ettim ki bu kurumda saat 17.30’da içerdeki çocuk sayısı ile yetişkin sayısı eşit oluyor. Saat 17.30’da bayanlar ellerine kartlarını alıyorlar, cep telefonlarını (eskiden pazara giden anneannelerimizin yaptığı gibi) koltuklarının altına sıkıştırıp servisten inen çocuklarını karşılıyorlar. İçerde “Canan teyzeeee, örtmenim bugün şarkı söyletti bana” diye dolaşan yeşil, sarı, mor, kırmızı turuncu paltolu küçük adamlar dolaşıyor ve kurumda tuvaletin, çay ocağının, fotokopinin yerini benden iyi biliyorlar.

Hemen yandaki kurumun kapısının önünde bir kamyonet duruyor haftanın bazı günleri ve “Balıııık, taze balııık” satıyor, işten çıkanlar servise binmeden önce kapıdaki balıkçıdan balık alıyorlar, akşama taze taze pişirelim diye. Her öğlen bütün kurumların tam ortasını hizalamış meyveciden sonra bunu garipsemiyorum.

“Ben report’u perfect hale getirirken, X beyler de son checklerini yapacaklar” cümlesini kurabilen özel sektör “snob”ları ile çalışmaya çalışan 15 yıllık devlet memuru X bey ise o saatlerini kurumda açılan İngilizce kursunda geçiriyor zaten. O yüzden ben boşuna Türkçeleştirmiyorum konuşmamı. (Ben kurmadım bu cümleyi valla, o kadar da diil)

Çaycı geliyor, “abla dünden 3 fiş borcun vardı, yazıyorum hesaba" diyor, ben "bu çaycıyla ne hesabım var ki acaba” diyorum. Uçan kuştan sonra bi çaycı kalmıştı borç takmadığım diye düşünürken “Kahve duble olsun Kemal” diyorum, ben ne ara alıştım, su bardağında gelen kahveye duble demeye, çaycıdan kahveyi utanmadan sıkılmadan bu kadar rahat istemeye?

Bilkentte plaza insanı olmaya çok alışmışım ben, yerimi yadırgıyorum.

2 Yorum:

Blogger Ilgaz Gürses der ki...

Ben öyle bir devlet kurumunda 9 sene çalıştım da son gün bile yadırgama halindeydim, seninki nedir! Şimdi bu memur kısmının, kurum filan farketmez, bazı ortak özellikleri vardır:
1. Bu kişiler iş yerini kendi işlerini rahatça yürütebilecekleri, ayaklarına çay kahve gelen, telefonun beleş olduğu, sosyalleşilen bir yer, kendilerini de bu zor görevi üstlenmiş vaz geçilmez bireyler olarak görülürler.
2. "Önce özel işler sonra devlet işleri" genel mottolarıdır.
3. Çocuğu olan hanımlar gayet rahat ederler.
4. Özellikle yemek sonraları bir odada toplaşılıp bir yere varmayan (varsa ne yazar!)siyaset sohbeti etmekte çok ustadırlar, Siyaset Meydanı halt etmiş.
5. Çalışana hafif enayi, idealist, marjinal vs gözüyle bakarlar, bir yandan haksız rekabete yol açtıklarından bu kişilere sinir olup diğer yandan "biz de gençken böyleydik, çalıştık da ne oldu" gibi kendini ve etrafını kandırıkçı bir ruh haline girerler.
6. Yukarıdakiler genelleme olup bu çerçevenin dışında kalanlar zaten bunların farkında olduğundan hiiç üstlerine alınmaz, üstüne bıyık altından gülerler.

12/09/2005 04:33:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

Aynı devlet kurumuna gelip ortak kullanım için konulmuş bilgisayarda bir blogger bulmak çok hoş oldu. Bilgisayarda adres çubuğuna bakıp benden öncekilerin girdikleri siteleri gezmek çok hoşuna gider. Sanki dahil olmadığım olayların, hayatların izini sürmek gibidir. Bu gün benim bu kurmda ilk günüm. Sabırsızlıkla saatin 17:30 olmasını bekliyorum. Çocuklar ortalığı sarınca eminim burası daha eğlenceli olacak. Çıkışta balıkçıya da bakmayı ihmal etmeyeceğim. Akşama balık fena fikir değil.

12/15/2005 04:39:00 ÖS  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa



eXTReMe Tracker