<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://draft.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Salı, Ocak 18, 2011

Fotocu geldi hanııım


Yılbaşından beri internetin dibini buldum sanırım. Kocam bana ne zamandır istediğim fotoğraf makinasını hediye almış. O gün bugündür internette girmediğim forum, okumadığım yazı, bakmadığım foto kalmadı sanırım (biraz iddialı olmuş olabilir, evet)

Evde çekmediğim obje kalmadı! Kocam uyurken bile poz verebiliyor bana. Bu durumumu tek ciddiye alan yeğenim oldu. Diğerleri, "öff şebnem bırak elinden şunu demekle yetiniyor". Yeğenim ise bana poz verip, bakıp "hımm güzel olmuş, bunu öğretmenime gönder de dilaraya göstersin" diyerek beni takdir eden tek insan.

Makinanın geldiği hafta bir ODTÜye gidip en ıssız yerlerde biraz deneme yaptım. Onun dışında dışarda çıkarıp da çekemiyorum hiç bir yeri. Nedense utanıyorum. Bir ziyarete kaleye gittik, Ankara kalesine... Derya deniz oralar. Zaten makinayı kapan gelmiş. Ben çıkaramadım bile çantamdan...

Çektiğim fotoları bile anında siliyorum, bi bakan olursa yorum yapmasın diye. Sanki çektiğim her foto "seyretmeye doyulmuyor hocam" -klasik forum cümlesi- fotosu olmak zorundaymış gibi.

haftasonu kursa başladım. O da bi gerdi beni. "Ne yapacam orada", "ne yani sümüklü cocuk fotosu mu çekmeyi öğretecekler bize", "4 saat hem de", "sınıfta kimler var", "napcaz onlarla", "tenefüste kimin yanında duracağım" şeklinde 1500 tane düşünce ile boğuştum gidene kadar.

Bi de her DSLR alan bi anda sanatci olacam ben edasında dolanıyor ya etrafta, onlar gibi algılanırım kaygısı. Neyse kursa biri, neden kursa geldiğini açıklarken "facebook'a koyacam" dedi de ben de rahatladım. E itiraf edemesem de benim de amacım o. Hocaya havalı olsun diye portre fotoğraflarıyla ilgileniyorum falan dedim ama nihai amacım flasin yüzümüzde kabak gibi patlamadığı, arka alanın flu olabildiği fotolar çekip facebookta profil resmi yapmak değil mi?

(Bunun için o kadar para verilir mi, kompakt makinalarla da yapılır diyenlere yine bir forum cümlesi ile cevap vermek istiyorum: "Amatörler ekipmanla, profesyoneller parayla, sanatçılar ışıkla uğraşır." E ben de amatörüm ya zaten. )

özetle bu ara işim gücüm aklım fikrim budur...

3 Yorum:

Anonymous Nuray der ki...

sümüklü çocuk fotosu :)

1/18/2011 04:56:00 ÖS  
Blogger Handan der ki...

Güle güle kullan Şebnemcim :)

1/20/2011 06:55:00 ÖÖ  
Blogger Malumatfuruş der ki...

Eskisi kadar heyecan vermiyor bu iş... Çektiğini anında görebilmek, 36 poza bağımlı olmamak, en iyi ışığı, en doğru kadrajı bulacağım diye uğraşmak yerine "aman canım bilgisayarda düzeltirim" rahatlığı... Eskisi kadar keyif vermiyor. Ama yine de güzel bir uğraşa başlamışsın. Koca makineyi yanında taşımaktan yorulana kadar devam :) Bu arada o kurslara gerek yok bana sorarsan :) Diyafram, enstantane, kadraj mantığını kaptıktan sonrası pratiktir. Bunu bilir, bunu söylerim.

1/24/2011 11:33:00 ÖS  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa



eXTReMe Tracker