<body><script type="text/javascript"> function setAttributeOnload(object, attribute, val) { if(window.addEventListener) { window.addEventListener('load', function(){ object[attribute] = val; }, false); } else { window.attachEvent('onload', function(){ object[attribute] = val; }); } } </script> <div id="navbar-iframe-container"></div> <script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/platform.js"></script> <script type="text/javascript"> gapi.load("gapi.iframes:gapi.iframes.style.bubble", function() { if (gapi.iframes && gapi.iframes.getContext) { gapi.iframes.getContext().openChild({ url: 'https://www.blogger.com/navbar.g?targetBlogID\x3d9035958\x26blogName\x3dGece\x26publishMode\x3dPUBLISH_MODE_BLOGSPOT\x26navbarType\x3dSILVER\x26layoutType\x3dCLASSIC\x26searchRoot\x3dhttps://sebnem.blogspot.com/search\x26blogLocale\x3dtr_TR\x26v\x3d2\x26homepageUrl\x3dhttp://sebnem.blogspot.com/\x26vt\x3d49898149766296179', where: document.getElementById("navbar-iframe-container"), id: "navbar-iframe" }); } }); </script> Gece Logo Ana Sayfa Profil

Salı, Haziran 13, 2006

Taciz

Müşteri ile toplantıya gidiyorum, karşımda iki erkek, biri zaten sabıkalı, diğeri ile yeni tanışıyorum. Toplantı normal seyrinde gidiyor…

İş yerine dönüyorum, ikisinden de ayrı ayrı e-mail gelmiş. İkisi de MSN adresimi istiyor. Sabıkalı olan bira borcum olduğunu söylüyor. Söylenerek onların senli benli e-maillerine sizli bizli cevap veriyorum.

”Merhabalar X Bey, şirkette mesajlaşma programları kullanmıyoruz ama iş ile ilgili konularda beni aşağıdaki numaralardan istediğiniz zaman arayabilirsiniz. Bira borcum bakidir, umarım en kısa zamanda projenin kutlama yemeğini yapar, orada tüm ekip olarak içkilerimizi içeriz”

Gelen cevap; ”Şebnemcim, sen boşver projeyi falan, kolay işler onlar, hallederiz...”

Nasıl halledeceğimiz belli. Ya sabır diyorum, gereken yerlere bilgi veriyorum. O gün Antalyaya gidiyorum...

10 gün mail kontrolü yok tabi, dün kontrol ediyorum mailleri. Bir dolu mail gelmiş bu amcadan. Forward mail şeklinde, to kısmında sadece ben varım. Buraya bile koyamayacağım, doğrudan cinsel içerikli resimler. (Vazgeçtim sadece örnek olması için 1 tanesini koyuyorum buraya )

Senelerdir “Abi Amerikada olsak var ya bi dava açacaksın kesin zenginsin, kadının biri Mcdonalds’da kahve dökmüş üzerine dava açmış zengin olmuş” lafını duyar, ulen ne geyik insanlar var derdim, anladım. Amerikada olsam şu anda bir cinsel taciz davasının davacısıydım. Şimdi bir devlet kurumundaki bu adama sesimi çıkarmıyorum, yazık!

8 Yorum:

Anonymous Adsız der ki...

Çok sinirlendim ya. Nasıl cüret eder? Senin cevabını nasıl yok sayar? Hayatta herhangi bir başarısı olamamış, aşağılık kompleksli, kendilerini ispat etmek için tek yolun zorlamak olduğunu düşünen, yüzsüz ve terbiyesiz insanlar. Zavallılar!

6/13/2006 11:19:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız der ki...

Cok uzucu...

Ancak seviyeleri ve anlayislari bu kadar olabilenler icin sadece soz ile yetinmemek lazim, diyorum.

En iyisi proje bitimi ile ifsa edin, derim. (Zor, biliyorum)

6/13/2006 11:46:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız der ki...

Dengesiz insanların moralini bozmasına müsade etme. Bu tür insanlar hayatının her döneminde karşına çıkacaktır. Kibarlık göstermeni bile anlayamayacak kadar aşağılık insanlar, mailini eminim yanlış anlayacak kadar da düşüncesizdirler. Kibarlık yapma çok afedersin eşeklere eşekçe yanıt ver. Birayı unutmalarını karşılarına çıkmamalarını söyle ve yöneticilerine attıkları mailleri ilet. Yüreği yazdıklarından sevgi dolu olduğu anlaşılan gecenin kararmasına müsade etme. Gece hep aydınlık neşe dolu olsun güzel yazılarla bizlere neşe saçsın....

6/13/2006 04:23:00 ÖS  
Anonymous Adsız der ki...

Fi tarihinde kız arkadaşım bi cafede çalışıyodu... Buna benzer şeylerle (kartvizit verenler, peçeteye telefonunu yazanlar, laf atanlara falan) zaman zaman karşılaşıyordu, o zamanlar pek hissettirmedim belki ona (ya da hissetmiştir bilmiyom, sormadım) ama bu tür şeylere acayip bi gıcığım var... Neticede sırf para kazanmak için seninle muhatap olunuyor be adam zerre kadar kişilik yok mu be... Neyse.. Senin başına gelmesine de inan çok üzüldüm. Yapacak bi şey yok... Kayış koptuysa herifte artık istesen de incitemezsin lavuğu... Yine de projeye müteakip anasına hasseten selamımı götür... o kim derse anasına sorsun, o biliyomuş dersin...

6/14/2006 12:17:00 ÖS  
Blogger KUGUU der ki...

Direkt vakit kaybetmeden kendi yoneticine olayi haber ver, umarim yoneticin insan insandir!!!Hicbir proje bir calisanimdan daha kiymetli olamaz. Yoneticin o kisinin seviyesine gore kendisi ile veya ustu ile derhal muhatap olmali ve konu kisiye gerekli ihtarlar verilmelidir. Seni de o projeden almalari yerine baska bir arkadasini atamalari rahatlatici olacaktir, o adam yerinden kipirdayamayacak durumda ise de erkek atansin. Senin muhatap oldugun kisi kamuda, yani o proje nihai kararinda en top olamaz, tahminimce maksimum daire baskanidir? Kurumun ustunu de haberdar etmeli projenin ilerleyisinin sagligi acisindan. Kamu olduguna gore asla tek tufek dgldir. Ihale oncesi bile olsa riske girmezsiniz.
Vakit kaybetme, konus, gereksiz kendine de stress yukleme derim ben.
Kendi yoneticinle yuzyuze konustugunda eger yukarida kastettigim gibi biri degilse:(( ve amaaan sende Gece, gormezden geliver hallederiz vs ye saparsa eger, bu sefer email yolu ile ona bunu yaz cc de bir ustunu koymayi ihmal etme.
Kuguboynu

6/14/2006 06:58:00 ÖS  
Blogger Gece der ki...

Konuyu yöneticimle önceden paylaşmış, bana gönderdiği mailleri ona da göndermiştim zaten. Gereken yerlerle konuyu o da görüştü. Ben projede geri plana çekildim, müşteri ile teması artık yöneticim kendisi yapacak.
Kendisi sağolsun her sorunuma olduğu gibi buna da fazlası ile hassasiyet gösterdi, mail atmamı ve bana boyle seyler göndermesini istemediğimi söylememi istedi.
Sorun çözüldü gibi...

6/14/2006 10:53:00 ÖS  
Blogger KUGUU der ki...

OK sevindim adina.

6/16/2006 10:44:00 ÖÖ  
Anonymous Adsız der ki...

ata kavalcı

merhaba, ben kamu kuruluşunda çalışıyorum.les sınavı ile ilgili bir yazınızı okumak için tesadüfen ziyaret etmiştim.

anlattığınız öyküye hiç şaşırmadım.

ancak konunun bir başka boyutu var. sadece sinirlenerek sorunları halledemeyiz.

ben bir memur olarak, toplumumuzun bize bakış açısından son derece rahatsızım. askeriyle, mühendisiyle, şehirplanlamacısıyla bizler toplumun kaderiyle ilgili hayati kararlar alan insanlarız. ancak toplum maalesef bizim sorunlarımızla yeterince ilgilenmiyor. milletvekillerine sadece torpil için gidiyor. tam tersine, torpili engellemek için gitmeleri lazım.

istanbul da yerleşik durumdaki türk toplumunun aydın kesimi ise ankara sanki yokmuş gibi yaşamaya alışmış durumda.

lütfen devletimize, memurumuza sahip çıkalım. zenginlerimizi, işadamlarımızı, aydınlarımızı politikacı olmaya, ve bu sitenin ziyaretçisi olan değerli aydın kesimimizi memur olmaya, seviyeyi yükseltmeye davet ediyorum.

en nihayetinde, herkesi devlet dairelerindeki torpile karşı duyarlı olmaya ve bu sorunu çözmeye çağırıyorum.

saygılar...

atakavalci@yahoo.com

8/06/2006 12:24:00 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Ana Sayfa



eXTReMe Tracker